Karamanlı gurbetçi Ali Yağcı, çeşitli nedenlerle öğretmenlik yapamasa da memleketindeki eski okul binasına kurduğu müzeyle eğitime katkı sağlıyor.
Konya Selçuk Eğitim Enstitüsünden 1980'de mezun olan 66 yaşındaki Yağcı, 12 Eylül askeri darbesi nedeniyle öğretmenlik yapamayınca işsiz kaldı.
Gurbetçi bir ailenin kızıyla evlenip, 1981'de Hollanda'ya taşınan Yağcı, bir süre turizm sektörüyle ilgilendi, daha sonra seyahat acentesi kurdu.
Eğitime katkı için ilköğretim müzesi kurmaya karar veren ve 1989'dan bu yana müzayedelerden, mezatlardan, ve bit pazarlarından eğitim öğretime yönelik araç gereçleri toplayan Yağcı, yıllar geçtikçe binlerce parçanın sahibi oldu.
Bir araya getirdiği eserleri geçen yıl, Karaman Milli Eğitim Müdürlüğünce tahsis edilen Gazi Kültür Sanat Merkezi'nde kurduğu müzede sergilemeye başlayan Yağcı, hafızaları tazeleyen, ziyaretçilerini geçmişe götüren müzeyle eğitime katkı sağlamanın mutluluğunu yaşıyor.
- Eğitimle turizmi harmanlama isteği, müze kurdurdu
Yağcı, ömrü boyunca eğitime hep önem verdiğini söyledi.
Müze fikrinin de bu düşünceyle ortaya çıktığını aktaran Yağcı, müzede ahşap kalem kutuları, kalemtıraşlar, abaküsler, alfabe kitapları, yardımcı ders afişleri, haritalar, karneler, kara tahtalar ve ilkokul düzeyinde kullanılan her türlü eğitim araç gerecinin bulunduğunu dile getirdi.
Yağcı, eğitimle turizmi harmanlayarak ülkesine hizmet etmek istediğini belirterek, "İlköğretim müzesi kurmaya kadar verdim. Aldığım ilk obje 1989'da kollu kalemtıraştı. 35 yıl sonra müzemizi açtık. Yaklaşık 35 bin parçanın yer durumdan dolayı 7 binini sergileyebiliyoruz." ifadesini kullandı.
- Parçalar 5 sınıfta sergileniyor
Objeleri, sıbyan mektebi, iptidai mektebi, Cumhuriyet dönemi, maarif ve Hollanda olmak üzere 5 sınıfta sergilediklerini anlatan Yağcı, şöyle devam etti:
"Ziyaretçiler için daha ilgi çekici olması ve Türkiye'deki bir ilkokulla batılı Avrupa ilkokulunu karşılaştırabilmeleri için Hollanda sınıfı açtık. Masalar ve sıralar tırlarla taşındı. En ufak kalem ucundan öğretmen masasına kadar hepsi Hollanda'dan geldi. Her şeyin bir hatırası, hikayesi olsun istedik. Ziyaretçiler geldiğinde çocukluğuna gitsin, o günleri hatırlasın istedik. Eğitimin insanların, ülkelerin hayatındaki önemini anlatabilmek için bu müzeyi açtık. Günde yaklaşık 800 ziyaretçimiz oluyor. Hızlı trenle Eskişehir, Ankara, İstanbul'dan gelenler var. Sınıflara girdiğinde 'tebeşir kokusu duyuyorum' diyerek duygulananlar var."