Genel Sağlık-İş Konya Şube Başkanı Bülent Kaya iktidarın yaptığı zamla memur ve emekliyi hüsrana uğrattığını belirterek, "Kaşıkla verip kepçeyle almayı ekonomi politikası olarak kabul ettirmeye çalışan siyasi iktidar, ekonomideki beceriksizliğinin, başarısızlığının ve liyakatsizliğinin bedelini yine halkın her kesimiyle beraber sağlık emekçilerine ödetmeye çalışmaktadır. Yüksek enflasyon karşısında alım gücü her geçen gün eriyen kamu çalışanları, umutla girmeyi beklediği yeni bir yılın ilk günlerinde yine hüsrana uğramıştır. 20 yıllık siyasi iktidar, yanlış ekonomik politikalarının sebep olduğu krizin faturasını yine kamu emekçilerine kesmiştir. Önce yüzde 25 zam diyerek ölümü gösteren siyasi iktidar, ardından yüzde 30 zam yaptık diyerek sıtmaya razı etmiştir. Hem siyasi iktidar hem yandaşı sendika yüzde 5'i ikinci müjde olarak duyurmuştur. Bu nasıl müjdedir ki bedeli, milyonların açlığıdır?
Bu nasıl müjdedir ki bedeli, akşam çocuklarına ekmek götüremeyen emekçilerin göz yaşlarıdır?
Bu nasıl müjdedir ki bedeli bir ülkenin geleceği, yarınları, umutlarıdır? Yaşanan bu trajik olay, ülkemiz sendikacılığının geldiği içler acısı durumu bir kez daha gözler önüne sermiştir" dedi.
"BİR YILDA KURU SOĞAN YÜZDE 315 KIYMETLENDİ"
Kuru soğanın bir yılda yüzde 315 kıymetlendiğine dikkat çeken Bülent Kaya, "Bir yılda kuru soğanın bile yüzde 315 kıymetlendiği ülkemizde, görünen o ki iktidarın sağlık çalışanlarının emeğine verdiği değer soğan kadar bile etmemektedir. Asgari ücrete eşitlenmiş maaşlarla, yoğun çalışma koşullarında insanüstü gayretle sağlık hizmeti sunan sağlık emekçileri, derin yoksulluğa mahkûm edilmiştir. Bu oran, sağlık çalışanlarının emeğine yönelik büyük bir saygısızlık, hor görme ve yok saymaktır
Kira + yiyecek + faturalar üçgeninde evini geçindirmeye çalışan, yoğun mesai, şiddet, mobbing üçgeninde nefes almaya çalışan, ancak her nasılsa büyüdüğü söylenen ekonominin altında kalan sağlık emekçisidir. Evet, büyüyen bir şeyler vardır ancak o belli ki ekonomi değildir. Sağlık emekçilerinin her geçen gün daha da artarak karşı karşıya kaldığı zorluklar, stres, hayat mücadelesinin ağırlığıdır. Sağlık emekçisi sadaka değil, mesleğinin onuru ile insanca yaşamak istemektedir. Tükenen sağlık çalışanları, sadece alın terinin karşılığını istemektedir. Sadaka niyetine verdiğiniz zammı kabul etmiyoruz. Siyasi iktidarı buradan uyarıyoruz, Ek zammı yeniden gözden geçirin. Sadaka değil, sağlık emekçisine hakkı olanı verin; en düşük sağlık çalışanı maaşını, yoksulluk sınırı baz alınarak belirleyin. Tüm sağlık emekçilerini, insan onuruna yaraşır yaşam koşullarına kavuşturun. İnsanca çalışmak, insanca yaşamak için tüm sağlık emekçilerini Genel Sağlık-İş çatısı altında örgütlü mücadeleye davet ediyoruz" diye konuştu.