Yaklaşık 27 kilometrekarelik alanı kaplayan gölden geriye sadece çatlamış toprak kaldı. Göl çevresinde yaşayan köylüler, geçim kaynaklarını ve doğal yaşam alanlarını kaybetmenin üzüntüsü içinde, yetkililere çağrıda bulunuyor.
Bir zamanlar Ilgın'ın doğal güzelliklerinden biri olan, kuş türlerine ev sahipliği yapan ve çevre halkı için geçim kaynağı haline gelen Çavuşçu Gölü, artık sadece anılarda yaşıyor. Gölün tamamen kurumasıyla birlikte bölgede avcılık, balıkçılık ve turizm faaliyetleri sona erdi. Kuruyan alanlar şimdi boş bir araziye dönüşmüş durumda.
"Geçim Kaynağımız Kurudu”
Çavuşçu Mahallesi sakinlerinden Bahri Çoban, gölün yıllar içinde nasıl yok olduğunu şu sözlerle anlattı:
"Çocukluğumuzda burada balık tutardık, piknik yapardık. Geçim kaynağımızdı. Şimdi ise göl tamamen kurudu. Yağışların azalması ve göl suyunun kontrolsüz bir şekilde sağa sola salınması bu sonucu doğurdu. Artık kuşlar da gelmiyor, hayvanlar göç etti. Gölümüz kurudu, biz de geçim kaynağımızı kaybettik.”
Köylülerin Yetkililere Tek İsteği: Gölü Korumak
Köylüler, göl tekrar suya kavuşsa bile aynı hataların tekrar edilmemesini istiyor. Bahri Çoban ve mahalle halkı, yetkililere çağrıda bulunarak gölün yeniden canlandırılması ve "vahşi sulama” gibi yanlış uygulamalardan kaçınılması gerektiğini vurguluyor. Bölge halkı, göl dolduğunda doğaya ve suya sahip çıkılması çağrısında bulunuyor.
Ekolojik Denge Bozuldu
Çavuşçu Gölü sadece insanların geçim kaynağı değil, aynı zamanda ekosistem için de önemli bir sulak alandı. Göl, geçmişte 70'ten fazla kuş türünü ağırlıyordu. Kuraklık ve yanlış sulama politikalarıyla bu kuşlar bölgeyi terk etti, doğal denge bozuldu.
Umut Yağmura Kaldı
Şu an için tek umut yağmur. Köylüler gölün yeniden dolması için dua ediyor. Ancak doğanın kendini yenilemesi için sadece yağmur yeterli olmayabilir. Uzmanlar, su yönetimi politikalarının gözden geçirilmesi, göllerin korunması için sürdürülebilir adımlar atılması gerektiği konusunda uyarıyor.
Bir Zamanlar Hayat Veren Göl, Şimdi Sessizliğe Büründü
Çavuşçu Gölü'nün kuruması, sadece Ilgın için değil, Türkiye'deki pek çok göl için de bir uyarı niteliğinde. Kuruyan her göl, yitirilen bir ekosistem, kaybolan bir kültür ve geride kalan çaresiz insanlar anlamına geliyor. Gölün tekrar hayat bulması ise hem doğaya hem insana verilecek değerle mümkün olacak.
