Dolu'ya henüz 6 aylıkken anne ve babasının taşıyıcısı olduğu halk arasında "Akdeniz anemisi" olarak bilinen talasemi teşhisi konuldu.
Hastalıkla mücadeleyi yıllarca ailesinin ve çevresinin desteğiyle sürdüren 40 yaşındaki Dolu, kendisiyle aynı rahatsızlığı taşıyanlara destek olmak için Mevlana Talasemi Hastaları ve Aileleri Yardımlaşma Derneğini kurdu.
Belirli aralıklarla kan nakli yapılan Dolu, rahatsızlıkla ilgili bilgi kirliliğini engellemek ve hastaların hayattan kopmamalarını sağlamak için konferanslar, rehberlik hizmeti, piknik ve eğlence programları düzenliyor.
- Dernek aracılığıyla farkındalık oluşturdu
Evli ve iki çocuk babası Dolu, hastalıktan dolayı küçük yaşlardan itibaren zorlu bir süreç yaşadığını söyledi.
Bazı hastaların psikolojik ve sosyal desteğe ihtiyacı olduğunu fark edince dernek fikrinin ortaya çıktığını anlatan Dolu, "Talasemi hastalığıyla mücadelede bilinçli olmak çok önemli. Hem talasemi hastalarımız arasındaki dayanışmayı artırmak hem de Türkiye ve Konya'daki talasemi taşıyıcılarını bilgilendirmek istiyoruz. Çünkü bu hastalığın önlenebilmesi için farkındalık çok önemli." ifadesini kullandı.
Dolu, düzenledikleri etkinliklerle hastalar arasındaki dayanışmayı ve birlikteliği artırdıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Hastalığın sıkıntılarını birlikte olabilirsek aşabiliyoruz. Bizler dayanışmayı sağlayabildik. Hastalarımız ve ailelerimiz daha bilinçli oldu. Çocukların tedavisi özverili şekilde sürüyor. Kimse hastalığını gizleme derdine düşmüyor. Daha önce hayatını hastalıkla sürdürebileceğine inanmayanlar şimdi bu kaygılarını bir kenara bıraktı. Aileler de aynı şekilde çocuklarına desteğini daha fazla artırdı. Tedaviyi reddetme, ilaç kullanmama, hastalığı kabullenmeme gibi sıkıntılar ortadan kalktı. Çünkü kendileri gibi bu hastalığı taşıyanları görüyorlar. Bu anlamda derneğimizin hastalarımıza dokunduğunu hissediyoruz. Aynı zamanda hasta olmayan ama taşıyıcı olanlara da rehberlik sunmuş olduk."
Özellikle hasta çocuklara sunulan rehberlik hizmetinden çok olumlu dönüşler aldıklarını vurgulayan Dolu, "Kendi çocuklarımız gibi benimsedik. Onların evlenip, yuva kurması hayata adapte olması, bizi mutlu ediyor." dedi.
