Anasayfa GÜNCEL KONYA EKONOMİ SPOR SİYASET EĞİTİM YAŞAM DÜNYA KÜLTÜR-SANAT SAĞLIK TEKNOLOJİ

Konya’da 8 bin 600 yıllık dünyanın en eski ekmeği bulundu

05 Mart 2024 Salı 12:56

Dünyada kentleşmenin olduğu ilk yerlerden Çatalhöyük'teki kazıda 8 bin 600 yıllık "ekmek" bulundu.

Konya'nın Çumra ilçesinde yer alan, Neolitik dönemde yaklaşık 8 bin kişinin bir arada yaşadığı Çatalhöyük'te, üstten girilen, birbirlerine bitişik kerpiç evlerin bulunduğu "Mekan 66" olarak adlandırılan alanda fırın yapısı keşfedildi.

Büyük ölçüde tahrip olan fırının çevresinde, buğday, arpa, bezelye tohumlarıyla yiyecek olabileceği değerlendirilen avuç içi büyüklüğünde bir buluntuya rastlandı.

Necmettin Erbakan Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezinde (BİTAM) yapılan analizlerde, süngerimsi kalıntının, milattan önce 6600'e tarihlendirilen mayalanmış ekmek olduğu belirlendi.

- Analiz çalışmaları titizlikle yürütüldü

Kazı Heyeti Başkanı ve Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Umut Türkcan, AA muhabirine, "arkeoloji" denilince akla yapılar, anıtlar, buluntuların geldiğini söyledi.

Bugün modern arkeolojinin, gıdanın da arkeolojisine çalıştığına işaret eden Türkcan, "Gıda arkeolojisinin başlangıç noktasının yine Anadolu olduğunu söylememiz gerekiyor. Çatalhöyük burada çok önemli duraklardan biri. 2021'de keşfettiğimiz bir bulgu. Türk kazılarında artık çok hassas belgeleme ve detaylı çalışmalarla beraber bu tür organik kalıntıları tespit edebildiğimizi gösterdik." dedi.

Çatalhöyük Neolitik Kenti'nin bu alanda önemli yeri olduğunu belirten Türkcan, şunları kaydetti:

"Fırının köşesinde küçük ve yuvarlak süngerimsi buluntunun, dikkatli bir belgelemeyle ekmek olduğu anlaşıldı. Yapının üzerinin ince bir kille kaplı olması, hem ahşap hem de ekmek, bu organik kalıntıların tümünün günümüze kadar saklanmasına olanak sağladı. TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezinde (MAM) yapılan radyo karbon testleri, numunemizin milattan önce yaklaşık 6 bin 600'e kadar gidebileceğini gösterdi."

- Dünyanın en eski ekmeği

Türkcan, mayalanmış ekmeğin ilk örneklerine Mısır'da rastlandığını anlatarak, şu ifadeleri kullandı:

"Çatalhöyük'teki bu buluntunun dünyanın en eski ekmeği olduğunu söyleyebiliriz. Bu organik kalıntının, gözlem, analizler ve tarihlendirmesini de göz önüne alarak yaklaşık 8 bin 600 senelik bir ekmek olduğunu söyleyebiliyoruz. Somun ekmeğin küçültülmüş hali. Ortasına parmak basılmış, fırına girmemiş ama mayalanmış, içindeki nişastalarla beraber günümüze gelmiş. Bugüne kadar böyle bir örnek yok. Çatalhöyük zaten birçok ilklerin merkeziydi. Daha kazıldığı yıllarda dünyanın ilk dokumaları Çatalhöyük'teydi. Ahşap eserler yine Çatalhöyük'teydi. Duvar boyaları, resimler buna eklendi. Konya ve Türkiye bu anlamda çok şanslı."

Bulguların analiz çalışmalarının önemine işaret eden Türkcan, "Necmettin Erbakan Üniversitesinin laboratuvarlarında tam teşekküllü bütün analizleri yapabilmek büyük bir şans. İlk defa Türkiye'deki laboratuvarlarda ortaya konulduğu için önemliydi." diye konuştu.

 

- Tahıl kalıntıları heyecanlandırdı

"Çatalhöyük Mekan 66 Neolitik Dönem Ekmek Buluntusu Analizleri ve Değerlendirmesi"ne katkı veren akademisyenlerden Gaziantep Üniversitesi öğretim görevlisi Salih Kavak da arkeobotanik alanında bugüne kadar en heyecan verici çalışmanın içinde olduğunu dile getirdi.

Laboratuvarda bitkisel kalıntıları incelerken kendisine organik buluntu haberinin verildiğini anlatan Kavak, "Getirdiklerinde çok şaşırdım. Çünkü bu formda, 'Hamur, ekmek, organik bir kalıntı olabilir mi?' diye düşündüm. Çıplak gözle bir morfolojik teşhis, daha sonra hemen mikroskop altında içeriğine baktım. En heyecanlandıran şey, tahıl kalıntılarının olması. Arpa, buğday ve bezelye gibi bitkilere ait öğütülmüş, kırılmış parçaların olması, zaten ilk başta hemen düşündüğümüz şey, 'Bu acaba ekmek mi? ihtimalini güçlendirdi." ifadelerini kullandı.

Kavak, daha sonra buluntuya ilişkin kimyasal ve fiziksel analizlerin yapılması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Öne sürdüğümüz hipotezimizi doğrulamak için bu analizler gerekliydi. Prof. Dr. Oğuz Doğan hocamız, analiz için BİTAM'a yönlendirdi. Orada yapılan analizde özellikle SEM görüntülerinde, detaylı baktığımızda numunenin içinde hava boşlukları çok belirgindi. Bitkilere ait tohum ve doku parçaları, yaprak kalıntıları olması… Daha da detayına inildiğinde nişasta taneleri artık şüphelerimizi ortadan kaldırıyordu. Yapılan diğer analizlerinde de kimyasal içeriklerine baktığımızda, hem bitkilerde bulunan kimyasal maddelerin olması hem de mayalanma göstergeleri var. Bu buluntunun suyla unun karıştırılıp bir süre bekletildiğini, mayalandığını, pişmediğini yapılan analizler gösterdi. Fırının yanında hazırlanmış ama pişirilememiş ya da pişirilememiş, o formda olduğunu görmüş olduk. Heyecan verici bir buluştu. Şu ana kadar bulunan ekmek benzeri bu formda hiçbir buluntu yok. Şu an bilinen en eski ekmek diyoruz. Türkiye ve dünya için heyecanlandıran bir buluş."

BİTAM Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Yasin Ramazan Eker ise merkezde arkeolojik buluntuların da analizlerini yaptıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:

"BİTAM'da ileri teknoloji, analiz, karakterizasyon cihazlarımız bulunduğundan, bu numuneleri analiz edip, özellikle kimyasal, fiziksel yapılarını belirledikten sonra tanımlayabildik. Artık daha önceki yıllarda yurt dışına yollanan bu numuneler Türkiye'de kalıyor. Bunları karakterize edebiliyoruz. Hem malzeme alanında yorumlayabiliyoruz hem de bulguların arkeolojik açıdan ne anlam ifade ettiğini veyahut ne zenginlikler kazandığını yorumlayabiliyoruz. Dolayısıyla hem arkeoloji alanında hem karakterizasyon alanında Türkiye'de yetkin insanlar var. Konya'da Necmettin Erbakan Üniversitesi BİTAM merkez laboratuvarında bunları yapabiliyoruz. Ekmeğin en önemli özelliğinden biri, ısıttığımız zaman kütlesi devamlı kayboluyor. Bu da şu demektir, bu numune o sıcaklığı daha önce görmemiş. Görmediği için de ekmek şeklinde olan bu numunenin pişirilmemiş olduğunu anlıyoruz. Hocalarımız gözenekli, süngerimsi yapıdan dolayı anlıyor. Dolayısıyla bizim ve onların bilgileriyle birlikte bu noktaya geldik. Daha isabetli teşhis etmemizi sağlıyor. Numunenin ekmek şüphesi vardı, bu şüpheleri doğruladık."

Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Doğan da BİTAM'da arkeolojik numunelerin kimyasal ve fiziksel yapılarının tanımlanabildiğini söyledi.

 


Kaynak AA

Konya’da cinayet zanlısı itiraf etti! Yakalanmasaydı bir kişiyi daha vuracaktı!

Fenerbahçe başkanlığına adaylığını açıklayan Aziz Yıldırım: Mourinho ile şartlarda anlaşırsak gelecek

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim vaadi mülakat kaldırılıyor mu?

İslam Dünyası Konya’da! “Gazze’nin yeniden inşası için çalışmalara başlandı”

Konya’da tüfekli cinayet: 1 kişi öldü, 1 kişi ağır yaralandı!

İş arayanlar Dikkat! İşverenler işçi arıyor!

Konya’da öğrencilere iş imkanı sunan, Türkiye’nin ilk Mesleki Eğitim İstihdam Fuarı açıldı!

Bakan Işıkhan açıkladı! Asgari ücrete ara zam yapılacak mı?

Osman Kavala’nın yeniden yargılanma talebi reddedildi

AP seçimlerinde Konyalı aday! “Kazanma ihtimalimiz yüksek”

Cumhurbaşkanı Erdoğan: ’’Muhalefet yıkıcı değil, yapıcı olsun’’

Konya’da gıda teknikeri kadın devlet desteğiyle besicilik yapmaya başladı

Konya’da tehlike çanları çalıyor! Artan obruklar yaşamı tehdit ediyor

Konya’da duygu seli yaşandı! Koreli heyet, Konyalı gazinin önünde saygıyla eğildi!

Konyalı esnaflar faizin altından nasıl kalkacak? Faizler esnafa ağır bir yük getirecek!

Konya dahil 13 ilde “Mahzen-46“ operasyonu: Ulusal çaplı 3 organize suç örgütü çökertildi!

Bir üniversiteye 139 sözleşmeli personel alınacak

Akaryakıtta tek fiyat uygulaması başlıyor! Tüm firmalarda akaryakıt fiyatları aynı olacak

AK Parti yeni isimlerle yola devam edecek! Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan köklü değişim mesajı!

Selçuklu Belediyesi Halk Oyunları Ekibi ’’Zenica Çocuk Şenliği’nde sahne aldı!

Kopya çekerken yakalayan öğretmenini bıçakladı!

Konyalı çiftçilere 492 milyon TL’lik destek verildi!

DİĞER HABERLER