BÖCEK Mİ O?



Amacı uğruna bir böcek 4.kata çıkmak ister ve çıkar. Çamaşırlarımızla girer o eve, bizim eve. Sanki onun başarısını kutlayacakmış gibi patt aşağı, başlangıç noktasına atarlar veya çıtt öldürürler. . Ne büyük ödül... değilmi? ‘Öldürme peçeteyle aşağı at' ölmesi atılmasından iyi gibi. Aşağıda ailesini arkadaşlarını bırakıp veya karşı çıkıp pes etmeden 4 kat çıkıyor. Aşağıdan diyorlar ki 'kaç kat çıkamaz ölürsün, çıksanda öldürürler'. Deselerde veyahut hiçbiri hiç bir şey söylemeselerde bir merak, bir amaç,bir fikir doğrultusunda o pürüzlü, o ıssız, o katil, o rüzgarlı, o yerçekimli, o soğuk veya o sıcak duvardan 1cm den de küçük, mikroskobik ayaklarıyla tırmanır da tırmanır. İçerisidir, asıl önemli olan İnsanın yada insan zannettiğinin yaşadığı kokulu yerdir.

Bir çamaşırla içeri girmeyi başarabilir. Belkide arabası bir çoraptır. Yada o çorap otobüsüdür veya uçağıdır. O küçücük nokta kadar, ayağımızla ezdiğimiz, küçük sandığımız, hiçlik gibi davrandığımız, tiksindiğimiz o şey asıl bu zorlukları çekerek girer o kıymetli, çok değerli evimize. Dahil olur o kısacık ölüm, ölümdende kötü; görünmez o ana. Belki o da insancık olmak istiyordur veya onun evini işgal ettiğimizi sanıyordur. Belkide kardeşinin intikamını alıyordur, yada insanlığı öğretmeye geliyordur, belkide öylesine..

Öylesine geliyordur ama geliyordur.

Bu bir başarıdır. Diğer böceklerin peçete ile aşağı atıldığını ve yukarı çıkıp bir daha gelmediğini bildiği halde. Tekrar peçeteyle dönmeyenleri belkide mutlu sanıyordu, belki bizimle yaşayabileceğini sanıyordu, belkide insanın en sonunda insan olduğunu sanıyordu, barışın var olduğunu.. Sadece sanıyordu yada belkide haklıydı. Ama ölebileceğine, öldürülebileceğine ihtimal vermiyordu hatta aklından dahi geçirmiyordu. Yada ölmek için çıkıyordu o 4 katı yada peçeteyle atılmanın nasıl olduğunu merak ettiği için, eninde sonunda çıkıyordu. Ama bilmiyordu ki onun olduğu, çok olduğu yerlere pis dediğimizi bilmiyordu. Onun değil bulunduğu bölgenin pis olduğunu düşündüğümüzü bilmiyordu..

Peçeteyle atılanlar.. Hani iyilik olsun diye, hani canını bağışladıklarımız, hani o şanslılar.. PEÇETELİ BÖCEKLER..

O sımsıkı sarılı peçeteden kurtulabilirlerse tabi. Bilgisayar oyunu oynarken herhangi bir yere pat diye düşeriz ya, onun gibi tepeden. Belkide felç. Fakat bir farkı vardı bilgisayar oyunundan, hatta binbirtürlü binbirtane fark, yada belkide tıpatıp aynısıydı bilgisayar oyununun. Bilemem, bilemeyiz, bilemezler, bildirmezler, bilinmezlik perdesi. Bilinmez oğlu bilinmezmi?

Ama oyunda beğenmediysek yanar ölür yeniden başlarız. Yeni yeride mi beğenmedin tekrar hoop yenisi. Çünkü gerçek ve hayat budur. Beğenmediysen yerini, tekrar ilmek ilmek çıkacaksın o 4 katı, attıracaksız kendini veya atacaksın. Tehlikeyi bile bile, yada hiç bilmeden.

Gökten böcek yağıyor. Garip çok garip garipül ala. Gökten insan yağdığını düşünsenize. Birde o insanları böcceklerin attığını. O zaman bazı amozon kaçkınları; 'haketti ama, çıkmasaydı o 4 katı, bokmu var böceklerin arasında, bilmiyormu başına gelecekleri..'

Bunlarda bunları söylemesse kimi konuşacağız biz? Herneyse.

O zaman öyle bir zaman olursa eğer öyle bir düşman oluruz ki böceklere. Birleşip o koca devasa böcekleri öldürme planları yaparız. Ama onlar ölürse biz ne yiyeceğiz. Onların kırıntısından besleniyorduk. Velhasıl böceklerin bizi öldürmediğine şükürler olsun.

İşte başarının kutlaması budur. Ya zirvede bırakır ölürsün, ölmeyedebilirsin bu da bir ihtimal. Ya en başta olduğundan daha kötü belkide daha iyi bir şekilde bir yere gönderilir, gidersin. Bir ihtimal daha var: çatıda, kuytu köşelerde, kendin hariç kimsenin haberi olmayan zirvede, tek senin bildiğin zirvede, kendi başına yaşarsın veya da yaşamazsın. kaçak

YA YA YA YADA VEYA BELKİDE..

Böceklerin hayatları hayattır, yaşamdır. Örnek almamız gereken çok şey vardır. Düşün..mek mi gerekir?
 

*YAZILARIN TÜM SORUMLULUĞU YAZARLARA AİTTİR

Yazarın Diğer Yazıları